İcra Davaları
İcra Takibine İtirazın Kaldırılması Davası Açılabilir mi?
Herkesin muhtemelen karşılaşabileceği durumlardan olan borcun ödenmemesi ve borcun ödenmesine yönelik hukuki hamleler, icra davaları içerisinde değerlendirilen konuların başında gelir. İcra takibi ve haciz işlemleri, tarafların karşılıklı menfaatlerinin korunduğu ve toplumsal hayatın güvence altına alındığı hukuki işlemler arasında bulunur. Her 2 tarafın da menfaatine olacak şekilde icra ve haciz davalarının kısa sürelerde tamamlanması; son derece mühimdir. Davaya ilişkin çok küçük bir detay bile davanın seyrini değiştirmeye yeter. Alacağın en hızlı şekilde tahsili ve hukuka uygun süreler içerisinde başvuruların gerçekleştirilebilmesi bu tip davalarda fazlasıyla önem kazanır. Böyle bir sürecin profesyonel bir avukat tarafından takibi, müvekkile oldukça yarar sağlar. Dolayısıyla böyle bir süreçte, avukata ihtiyaç duyulur. İcra davaları ile ilgili teferruatlı bilgiye, web sitesini tıklayarak erişebilirsiniz.
İcra Davalarında Avukata İhtiyaç Duyulur mu?
İcra takibi başlatılmasından sonra ödeme emri tebliğ edilir. Bu ödeme emrine, 7 gün içinde itiraz edilecek olursa takibin durdurulması sağlanır. Alacaklı olan kişi, 6 ay içerisinde itirazın kaldırılması davası açma hakkına sahiptir. Genel mahkemelerde itirazın iptali olarak görülen bu davalarda, 12 aylık süre geçerlidir. Bu süre zarfında, borç miktarına teminat yatırılır. Borçlunun dava açabilmesi için borçlu, ödeme emrini kaçırmış olmalıdır ve takip kesinleşmelidir. Alacaklı kişi de teminat gösterip dava açabilir. Gösterilen bu teminatlar, davada haksız bulunan taraftan alınır. Davayı açan kişi haksız ise teminat geri verilmez. Teminatın yatırılmaması; hakimin takdir ettiği tarafa biraz daha süre vermesine kadar gidebilir. İcra davaları, mutlak surette takibi gereken ve sürelere hassasiyetle riayet edilmesi gereken davalardandır. İcra davaları, süresi içinde yapılması gereken işlemleri beraberinde getirir.